1 sonuçtan 1 ile 1 arası
  1. #1
    azra53
    Guest

    Standart Kiyamet Alametlerİnden “gÜneŞİn Batidan DoĞuŞu” YaklaŞiyor!

    KIYAMET ALAMETLERİNDEN
    “GÜNEŞİN BATIDAN DOĞUŞU” YAKLAŞIYOR!


    Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde haber verdiği kıyamet alametlerinden biri “Güneşin Batıdan Doğuşu”dur. Hadislerde bu alamet gerçekleşmeden kıyametin kopmayacağı bildirilmektedir.



    Tarih boyunca pek çok insan dağların heybetli yapısını yıldızların ve Güneş'in büyüklüğünü kendi batıl anlayışına göre yorumlamış; evrenin sonsuza kadar var olacağını asla yok olmayacağını zannetmiştir. Bu inanış çok tanrılı ve maddeci Yunan felsefelerinin batıl Sümer ve Mısır dinlerinin temelini oluşturmuştur.


    Bu inanca sahip insanların büyük bir yanılgı içinde oldukları bizlere Kuran'da haber verilir: Milyarlarca senedir işleyen bu kusursuz düzen herşeyi yaratan Rabbimiz’in eseridir O'nun emriyle ve O'nun belirlediği bir zamanda yine görkemli bir şekilde son bulacaktır. 20. yüzyıldaki bilimsel gelişmeler de asırlar öncesinden Kuran’da bildirilen bu gerçeği teyit etmekte evrenin bir başlangıcı olduğunu ortaya koymaktadır. Tüm insanlar ve canlılar gibi evrenin de bir ölümü vardır.


    Kainatın mikroorganizmalardan insanlara kadar içindeki tüm canlılar yıldızlar ve galaksilerle birlikte ortadan kaldırılacağı zaman ayetlerde "saat" olarak ifade edilir. Bu "saat" Kuran'da "kıyamet vakti" anlamında kullanılan belirli ve özel bir saattir.


    Kuran'da "kıyamet saati"nin geleceği haberinin yanı sıra o zaman yaşanacak olaylar da tüm aşamalarıyla tasvir edilmiştir: "Gök yarılıp-parçalandığı zaman" "Denizler tutuşturulduğu zaman" "Dağlar kökünden sökülüp savrulduğu zaman" "Güneş köreltildiği zaman"… İnsanların bu olağanüstü durum karşısındaki korkuları panikleri ve şaşkınlıkları da ayetlerde detaylı olarak anlatılmış kaçacak veya saklanacak herhangi bir yer bulamayacakları hiçkimsenin onları bu azaptan koruyamayacağı bildirilmiştir.


    Kainatın sonunun nasıl olacağının tarih boyunca hep merak uyandırdığı Kuran ayetlerinden anlaşılmaktadır. Ayetlerde bildirildiğine göre insanlar Peygamberimiz (sav)'e kıyamet saatinin ne zaman geleceğini sormuşlardır:


    “Saatin (kıyametin) ne zaman demir atacağını (gerçekleşeceğini) sorarlar.” (Araf Suresi 187)


    "O ne zaman demir atacak?" diye sana kıyamet-saatini soruyorlar.“ (Naziat Suresi 42)


    Rabbimiz Peygamberimiz (sav)'e bu soruya "Onun ilmi yalnızca Rabbimin katındadır." (Araf Suresi 187) şeklinde cevap vermesini emretmiş böylece kıyametin zamanını sadece Kendisi’nin bildiğini haber vermiştir.


    Kuran'da kıyametin ne zaman kopacağı ile ilgili bir tarih bildirilmez ancak kıyamet öncesinde ortaya çıkacak alametler haber verilir. Bir ayette kıyametin birçok işaretinin bulunduğu şöyle bildirilir:


    “Artık onlar kıyamet-saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir… “ (Muhammed Suresi 18)


    Bu "büyük haber"in işaretlerini anlamak için yapmamız gereken kıyamet alametleri ve kıyamet günü ile ilgili Kuran ayetleri ve Peygamber Efendimiz (sav)’in hadisleri üzerinde dikkatle düşünmektir. Aksi takdirde ayette bildirildiği gibi kıyamet anı geldikten sonra düşünmenin bir faydası olmayacaktır. Peygamberimiz (sav) hadislerinde hem kıyamet işaretlerini haber vermiş hem de kıyametin hemen öncesindeki dönem ile ilgili detaylı açıklamalarda bulunmuştur. Kıyamet alametlerinin ortaya çıkacağı bu devir “Ahir Zaman”dır.


    Ahir zamanın ilk safhası dünyanın maddi ve manevi sorunlarla dolu olduğu bir dönemdir; bunun ardından gelecek ikinci devre ise "Altınçağ" olarak adlandırılan Kuran ahlakının yeryüzünde hakim olacağı ve her alanda üstün bir refahın yaşanacağı bir çağdır. Altınçağ'ın sona ermesinin ardından dünya çok hızlı bir sosyal çöküş içine girecek ve ardından kıyamet saati gelecektir. En doğrusunu Allah bilir.


    Kıyamet alametleri ayet ve hadisler doğrultusunda incelendiğinde bu işaretlerin birbiri ardınca birebir tasvir edildiği şekilde içinde yaşadığımız çağda ortaya çıkmaya başladığı anlaşılmaktadır.


    On dört asır öncesinden bildirilen alametlerin çıkışı inananların Allah'a olan iman ve bağlılıklarını artıran son derece büyük olaylardır. Rabbimiz bir ayetinde "Ve de ki: Allah'a hamdolsun. O size ayetlerini gösterecektir siz de onları bilip tanıyacaksınız." (Neml Suresi 93)


    şeklinde vaat etmektedir. Ancak öncelikle belirtmek gerekir ki herşeyin en doğrusunu Allah bilir. Her konuda olduğu gibi kıyamet hakkında da O'nun bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Kesin olarak gerçekleşecek olan kıyametin vaktini sadece Allah bilmektedir:


    “De ki: "Bilmiyorum size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?" O gaybı bilendir. Kendi gaybını (görülmez bilgi hazinesini) kimseye açık tutmaz (ona muttali kılmaz.)” (Cin Suresi 25-26)


    Kıyamet Saati Yakındır


    İnsanların büyük bir bölümü kıyamet günü hakkında bilgi sahibidir. Hemen herkes kıyamet saatinin dehşetinden az veya çok haberdardır. Buna rağmen çoğu insanın böylesine hayati bir konuda gösterdiği ortak bir tepki vardır; kıyamet üzerine düşünmek veya konuşmak istemezler. Kıyamet saati geldiğinde yaşanacak korkuyu akıllarına getirmemek için yoğun bir çaba sarf ederler. Gazetede okudukları bir afet haberinin veya bir felaketi gösteren bir filmin kendilerine kıyameti hatırlatmasına dahi tahammül edemezler. Bu günün mutlaka karşılaşılacak olan büyük bir gerçek olduğunu düşünmekten kaçınırlar.


    Bir kısım insanlar da kıyamet saatinin gerçekleşeceğine hiçbir şekilde ihtimal vermezler. Bunun bir örneğini Kehf Suresi'nde anlatılan zengin bağ sahibinin ifadelerinde de görmekteyiz:


    “Kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum. Buna rağmen Rabbime döndürülecek olursam şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım.” (Kehf Suresi 36)


    Bu ifadelerde Allah'a inandığını söyleyen fakat kıyamet gerçeğini düşünmeyen kimselerin gerçek anlayışları ortaya çıkmaktadır.
    Başka bir ayette de kıyamet saati ile ilgili olarak kuşkuya kapılan şüpheye düşen inkarcılar hakkında Rabbimiz şu şekilde buyurmaktadır:


    "Gerçekten Allah'ın vaadi haktır kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur." denildiği zaman siz: "kıyamet-saati de neymiş biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zanda (ve tahmin) bulunup zannediyoruz; biz kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz." demiştiniz.” (Casiye Suresi 32)


    Bir kısım insanlar da kıyamet saatini bütünüyle inkar ederler:


    “Hayır onlar kıyamet-saatini yalanladılar; Biz kıyamet-saatini yalan sayanlara çılgınca yanan bir ateş hazırladık.” (Furkan Suresi 11)


    Kıyamet hakkında kendini kandıran tüm bu insanlar büyük bir hata yapmaktadırlar. Çünkü Allah ayetlerinde kıyamet saatinin yakın olduğunu ve bu konuda hiçbir şüpheye yer olmadığını haber vermektedir:


    “Gerçek şu ki kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir onda şüphe yoktur...” (Hac Suresi 7)


    “Biz gökleri yeri ve her ikisinin arasındakileri hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o kıyamet saati de yaklaşarak gelmektedir...” (Hicr Suresi 85)


 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •