ben herkesin bu kutsal mevlit kandilini en kalbi duygularımla tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını cenab-u allah'tan niyaz ediyorum.
emeğin için teşekkür ediyorum.
Bu gece Mevlid Kandili. İslam'ın bütün insanlığa hitap eden mesajının mukaddes elçisi Hz Muhammed'in doğum günü. İslam alemi bu önemli geceyi dua ve ibadetlerle geçirecek.
İslam'ın bütün insanlığa hitap eden mesajının mukaddes elçisi Hz Muhammed'in doğum günü olan Mevlid Kandili dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu bir mesaj yayınladı. Bardakoğlu mesajında, ''Kendimiz için istediğimizi başkası için de istemek, varlığı sevgi ve şefkatle kucaklamak, yaratılanı yaratandan ötürü sevmek bizim gönül dünyamızın ve medeniyet anlayışımızın esasıdır'' dedi.
Bardakoğlu, bu anlayışta şiddete, öfkeye, kin ve nefrete, adaletsizliğe,
merhametsizliğe, zulme ve haksızlığa asla yer olmadığını vurguladı.
''Yüce Yaratıcının insanlığa gönderdiği en son rahmet elçisi, İlahi vahyin son ve tamamlayıcı halkası'' olarak nitelediği Hz. Muhammed'in, ''Allah'tan getirdiği mesajları anlamak, onun bu doğrultuda ortaya koyduğu örnek ahlakı özümsemek, ona duyulan derin sevgiyi gönüllerden sözlere ve toplumsal bilince aktarmak amacıyla milletimizin, her yıl artan bir heyecanla onun dünyaya gelişini Mevlid Kandili olarak kutlanmaktadır'' diyen Bardakoğlu, kandillerin ışıklarıyla
sadece karanlık geceleri değil, aynı zamanda manevi feyziyle de daralan gönülleri aydınlattığını kaydetti. Bardakoğlu, kandil gecelerinin zihinleri de
berraklaştırdığını belirtti.
Bardakoğlu, kandillerin, öze dönüşün, Yüce Yaradan'a yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönülleri arındırmanın, insanın kendini bulma ve bilmenin imkanlarını sunan kutlu zaman dilimleri olduğunu vurguladı. Bardakoğlu, şunları kaydetti:
''İşte Mevlid Kandili de insanı insan yapan, bütün güzelliklerin odaklandığı
bir şahsiyet olan Hz. Peygamberin doğumunu kutladığımız, onun bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatan insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve metanetini, kerem ve cömertliğini, kısaca insanlığa sunduğu değerleri anlayıp hayatımızı onun yüce ahlakıyla güzelleştireceğimiz bir tazelenme mevsimidir.
Bu kandilde insanlığın hayat ufkuna bir devir açan Peygamber Efendimizin
dünyaya teşriflerini kutlarken, onun örnek şahsiyetini ve güzel ahlakını
tanımaya, getirdiği evrensel çağrıyı anlamaya ve bütün bunların özünde
barındırdığı ruhu çağımıza taşımaya olan ihtiyacımızı bir kez daha fark
etmekteyiz.
İnsanlar arasında kin ve nefretin, farklılıklar arasında çatışmanın
alevlendiği, şiddet, töre cinayetleri, insan hakları ihlalleri, kötü ve zararlı
alışkanlıkların hızla yayıldığı, tabiatın hoyratça kullanıldığı günümüz
dünyasında alemlere rahmet olarak gönderilen Yüce Peygamberimizi anlamaya ve anlatmaya, onun sevgisi etrafında birleşmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız.''
-SEVGİ VE İMAN-
Sevgi ve rahmet peygamberi olan Kutlu Nebi'nin ''İman etmedikçe, cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız'' buyurduğunu hatırlatan Bardakoğlu, sevgi ve imanın toplumsal barışın temel taşı olduğunu vurguladı.
Bardakoğlu, Kutlu Nebi'nin Allah'a iman ederek, onu sevmeyi, ona bağlanarak iç barışı ve doğru yolu bulmayı, ibadetlerle hayatı anlamlı kılmayı, dürüstlüğü, emaneti korumayı, kimseyi incitmemeyi, iyilik yapmayı, iyi insan olmayı öğütlediğini kaydetti.
Bu nedenle bu yıl Kutlu Doğum Haftası'nda çeşitli dini, sosyal ve bilimsel
etkinliklerin yanı sıra, ''insan sevgisi'' konusunun da üzerinde durulacağına
işaret eden Bardakoğlu, Peygamber'in kin, nefret ve intikamı sevgi ve müsamahaya dönüştüren rahmet ve barış yüklü mesajlarının da örneklerle sunulacağını bildirdi.
Bardakoğlu, şöyle devam etti:
''Sevgili Peygamberimizin şahsında yükselen sevgi seli, bizim medeniyet
anlayışımızı, insan ve hayat tasavvurumuzu ortaya koymaktadır. Çünkü bizim kültürümüzde, Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaş Veli gibi sevgi ve gönül dostları bütün insanlığa kucak açmış Anadolu erenleri vardır.
Kendimiz için istediğimizi başkası için de istemek, varlığı sevgi ve şefkatle kucaklamak, yaratılanı yaratandan ötürü sevmek bizim gönül dünyamızın ve medeniyet anlayışımızın esasıdır. Bu anlayışta şiddete, öfkeye, kin ve nefrete, adaletsizliğe, merhametsizliğe, zulme ve haksızlığa asla yer yoktur.
İşte Kutlu Doğum Haftası Sevgili Peygamberimizin gönülleri sevgiyle
birleştiren, çağrısına kulak vererek, sahih dini bilginin ışığında manevi
hayatımızı zenginleştirmenin, barış ve esenlik içinde, güvenle yaşamanın,
uzaklıklarımızı yakın etmenin ve kardeşlik köprüsünde birlikte yürümenin
vaktidir.''
Bardakoğlu, Mevlit Kandili'nin ve 16-22 Nisan tarihleri arasında kutlanacak olan Kutlu Doğum Haftası'nın bütün insanlığa sevgi, rahmet, huzur ve barış getirmesini diledi.
ben herkesin bu kutsal mevlit kandilini en kalbi duygularımla tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını cenab-u allah'tan niyaz ediyorum.
emeğin için teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle Müslümanların mübarek Mevlid Kandili'ni tebrik eder, insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını Yüce Allah'tan dileriz. ..![]()
♥ Beni Yormayın!-->çok üŞeNGeCiM..
♥ Bana yaLan söyLemeyin!-->Nefret Ederim!
♥ Bana Bi$ey sOrmayın!-->BiLeMeM!
♥ GüLMeyiN -->ßen CidDiyim
♥ iÇeLim Demeyin! -->KuLLanmıyorum !
♥ GideLim deMeYiN -->GeLeMeM!.
♥ Dalga geçMeYiN.-->SeVMeM!..
♥ Derdin mi var? -->DinLeRiM .
♥ Çok mu zOr -->UğRasıRıM!
♥ Bana aŞıK oLmaYıN! --> Ben ZaTeN AşıĞıM........
LaF SoKMaYa KaLKıŞMa KaPaK oLuRSuN,
UgRaŞMa eTiKeT oLuRSuN,
YaVŞaMa KöPeK oLuRSuN,
İnSaN oL BeLKi YaNıMDa YeR BuLuRSuN....!!!
herkesin mübarek Mevlid Kandili'ni kutLar herkesin Saglık huzur ve kardeslik içinde yasamasını Yüce allahtan Dilerim![]()
Yasak olmasaydi konustugum dil, sana yazdigim siiri haykiricaktim tum ulkeye..Yasak olmasaydi yaptigim resim sarı yıldızlı motifin uzerine koydugum sevdami gosterecektim sana.. Yasak oLmasaydi Cok sey yapacaktim Ulkem Icin..
Bu kutlu gecenin islam alemi için hayırlara vesile olmasını rabbimizden niyaz eder <<KANDİLİNZİ TEBRİK EDERİM<<<<<<<
Bugün ellerinizi semaya gonlünüzü mevlaya Açın! Bugün günahlardan olabildiğince kaçın, Bugün en gizli incilerinizi ONUN için saçın,
Mubarek kandilin tüm islam alemine hayırlar getirmesini dilerim...
Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü.
Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.
O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.
İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.
Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?
Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.
O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.(1)
Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.
- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.
Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.
Ertesi gün Yahudiye vardılar:
"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.
Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.
Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,
"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.
Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.
"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)
Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..
Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."
Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)
Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:
"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."
Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:
"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"
Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.
Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.
Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)
Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.
Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.
Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.
Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.
Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.
Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)
İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.
Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.
MEVLİD KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN....
"BİZİM YANIMIZA GELEN HİÇ KİMSE GELDİĞİ GİBİ AYRILMAMIŞTIR"Şeyh Muhammed Kazım KS
Bismillahirrahmanirrahim
Allah'ım
Lütfet ki, gittiğimiz her yere barış götürebilelim
Bölücü değil, bağdaştırıcı, birleştirici olabilelim.
Nefret olan yere sevgi,
Yaralanma olan yere affedicilik,
Kuşku olan yere, inanç,
Ümitsizlik olan yere ümit
Karanlık olan yer aydınlık,
Ve
Üzüntü olan yere sevinç saçıcı olmayı
Bize lütfet ya Rabbi...
Kusurları gören değil, kusurları örtenlerden;
Teselli arayanlardan değil, teselli verenlerden;
Anlayış bekleyenlerden değil, anlayış gösterenlerden;
Yalnız sevilmeyi isteyenlerden değil, sevenlerden olmamıza yardım et...
Yağmur gibi
Hiçbir şey ayırt etmeyip,
Aktığı her yere canlılık bahşedenlerden;
Güneş gibi
Hiçbir şey ayırt etmeyip,
Işığıyla tüm varlıkları aydınlatanlardan;
Toprak gibi
Her şey üstüne bastığı halde,
Hiçbir şeyini esirgemeyip,
Nimetlerini herkese verenlerden olmayı
Bize lütfet...
Alan ellerin değil, veren ellerin;
Affedici olduğu için affedilenlerin;
Hak ile doğan, hak ile yaşayan, hak ile ölenlerin
Ve
Sonsuz hayatta yeniden doğanların safına katılmayı
Bize nasip eyle...
Amin...
Mevlid Kandiliniz
Mübarek Olsun
Konu HaNıM aGa tarafından (24.02.2010 Saat 23:10 ) değiştirilmiştir.
hayırlara vesile olması dileğiyle
kandiliniz mübarek olsun
BİZ ARTIK ÜÇ KİŞİYİZ
BEN , KEYFİM VE KAHYAM..!
Tüm müslüman alemin mevlid kandilini canı gönülden tebrik ederim![]()
Ölüyorum ALLAH'ım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum ALLAH'ım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
Üstü kalsın...