Bayrama eriştik. Ramazan ayını tamamladık ve sevinç zamanlarına kavuştuk. Bayrama erdik takvim olarak, ya bayram bilincine.
Sorun bu... Mesele bu&
Sevgi ve saygının; maddi endişe ve kaygılar, ihtiraslar, mevki ve makamlar adına unutulduğu; büyük ve küçük gibi itibar kategorilerinin ortadan kalktığı; paylaşma ve dayanışma hasletlerinin zayıfladığı bir ortamın içindeyiz&
Problem bu&.
Bananecilik, nemelazımcılık'ın toplumsal karakter haline geldiği, "önce ben ve sonra ben" anlayışının hakim olduğu; herkesin kendi derdine düştüğü bir ve herkesin kendini düşündüğü, sosyal bir kayıtsızlık atmosferini teneffüs ediyoruz&
Olay bu&
Sapın samana karıştığı, toplumsal kaygıların nefsi hesaplara kurban edildiği, çıkarcılığın her şeyin önünde tutulduğu bir zemin.
Ve bayram.
Manasıyla yaşadıklarımızın örtüşmediği bir iklim ve zaman.
Ve bayram&
Evini süsle, yeni üst baş giy&
Sonra çikolata ve kolonya...
Sonra baklava ve çörek&
Sonra&.
Ve bayram...
Aynı apartmanda yaşayanların birbirini tanımadığı, aynı sokaktakilerin birbirinden haberdar olmadığı hatta babanın oğlundan habersiz olduğu bir ortamda ne ifade eder?
Takvimler Bayramın geldiğini haber veriyor&
Ya biz, manasında bir bayramın geldiğini hissedebiliyor muyuz?
Şu nasihatleri, "hani bayram dayanışma sevgi zamanıdır, herkes birbirine yüreğini açsın" tavsiyelerini geçiniz&
Yılın kalan zamanlarında makamlar için birbirlerine sırtlarını dönenler, daha fazla kazanmak için diğerinin ayağını kaydırmayı düşleyenler, siyasette, ticarette, sanatta ön plana çıkmak için hakkı olanlara iftiralar yağdırarak ikbale koşanlar o kadar çok ki&
Zaman Bayramı gösteriyor...
Ve zaman "Yarın bayramdır" diyor...
Ve zaman aslında bir şeyler söylemek istiyor&
Aslında&
Haksızlıklara karşı durabilen kaç kişi var kaç kişi&
Dostunun kaygı ve kavgasını üstlenen kaç kişi...
Hak, haklınındır diyen kaç kişi&
Yetim gördüğünde, bu benim çocuğum da olabilirdi diyen, yoksul gördüğünde ben de aynı duruma düşebilirdim diyen, ailesinden olmayan bir kadına nefsiyle baktığında bu benim ailem de olabilirdi diyen kaç kişidir, kaç kişi&
Kabalık ve hoyratlığı, çıkarcılığı mezhep edinmiş; saygı kelimesinin manasını asla yaşamamış, hak nedir, hukuk nedir bilmemiş, insan sevgisi yüreğine girmemiş; önce ben ve sonra ben diyenler kaç kişi&.
Hesabı sizi mutsuz edecek, tebessümlerinizi yüreğinize gömecektir eminim...
Mürayilik etmeyelim ki, böyledir&
Böyledir&
"Bana değmeyen yılan bin yaşasın", dedik, durduk da, yılanların çoğaldığını görmez miyiz?
Hepimizi ısırdı bu yılanlar...
Ve yalanlar ve yalanlar yılanlar kadar tehlikeli ki, sardı ufkumuzu...
Gerçeğin körü, riyanın hayranı kesiliverdik&
Birbirimizi kandırmayalım ki, böyleyiz&
Ve istisnaları hesap dışı tutuverin lütfen...
Ki onlar var ki, yüzü suyu hürmetlerine hava var su var&
Bayram şu demek veya bu demek&
Lügat manası farklı...
Dini boyutu da...
Şu karakter, şu davranış elbiseleri; şu ağzımızdaki sözler, şu yaptığımız işler, kaçı bayramlıktır, soruverin, kaçı bayramlık...
Gösterişlerle boğulmuş göstermelik bayramlarla, bayram farklı&
Ve gönüller&
Ve yürekler&
Onları yoklamak lazım ki, bayramlık mıdır halimiz...
Aynalar, riyakar aynalarla, içimiz birleşmiyor artık...
Zaman ve zemin kaypak...
Sevgiler göstermelik...
Saygılar çıkar kokuyor...
Yağlı yağlıya akıyor ve kürkü olanlar başköşede...
Eseftir ki, babalar için bile makamı olan ve parası olan evlat daha sevgili&
Yokluğu veba bilenler çoğunlukta...
Yürekler başkalarına kapalı&
Ve takvim diyor ki, yarın bayram...
Bayram ha& bayram...
Birbirimizi sevelim, birbirimizi sayalım, yardımlaşıp kaynaşalım demekle olmuyor ki...
Birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız, mesele bu...
Nasıl bakacağız& Yüzünüz tutar, sözünüz uyar mı&
Yarın bayram...
Eğer o yanlış isimlendirilmesiyle ise, yani şeker bayramıysa sorun yok.
Tatlılar tamam, çikolatalar hazır...
Ama Ramazan Bayramıysa adı ve ki öyledir&.
Kalıbımız o yüce şablona uyar mı?
Ve Bayram...
Sevgi atmosferi, saygı iklimi diyenler desinler...
Ve bayram...
Yoklayın kalbinizi&
Ve bayram bizce "tevbe" zamanıdır...
Ve bayram kendimizi hesaba çekme vaktidir...
Ve bayram başkalarını nefsimizin önüne koyma işidir...
Ve gerisi&
Cevabını siz verin