Fotoğraf albümü seçmek ve anıları içine tek tek yerleştirmek unutulan fotoğraf geleneklerinden biri olacak.
Yazı ve Fotoğraflar: Ali İhsan Gökçen
Dijital süreç, fotoğrafın saklanmasını da duyumsal bir işlemden sayısal bir işe dönüştürüyor. Artık fotoğraf yok; depolanacak, biçimlendirilecek, sorgulanacak, bulunacak dijital veriler var.
Sayısal bir medya olan dijital fotoğrafın arşivlenmesi ve yönetimini 'dijital medya yönetim sistemleri' içinde değerlendirmek daha doğru olacaktır. Dijital medya yönetim sistemi; dijital fotoğraf, tarama dosyaları, video, ses ve metin belgeleri gibi dijital medya varlıklarının amaca uygun olarak depolanması, biçimlendirilmesi, sorgulanması ve sonucunda yeniden elde edilmesi ile farklı şekillerde kullanılabilmesi anlamına gelir. İhtiyacınız ister evinizde basit bir dijital fotoğraf arşivini yönetmek olsun, isterse büyük ölçekte kurumsal bir işletmenin medya yönetim sistemi olsun tüm bu fonksiyonları gerçekleştirmek için donanım ve yazılımlarla bütünleşmiş bir sistemin varlığı gereklidir.
Bu fonksiyonların gerçekleştirilebilmesi için dijital medyaların içine kodlanmış meta dataların (dijital dosyanın tanımlayıcı bilgileri) varlığı ve bu meta dataların paylaşılabilir; yani görülebilir, sorgulanabilir, aktarılabilir olması şarttır. Sayısal bir medya türü olan dijital fotoğraf belirli bir formatı olan elektronik dosyadır. Dijital fotoğraf içinde, fotoğraf görüntüsü bilgileri dışında EXIF (Exchangeable Image File) dosyasında fotoğrafın teknik ve kimlik bilgileri de (meta data) bulunmaktadır. Siz bir dijital fotoğraf çektiğiniz anda o fotoğrafın kimlik bilgilerinin bulunduğu dosya adı, fotoğraf makinesinin seri numarası ve sahibi, tarihi ve zamanı, formatı, büyüklüğü, çekim hızı, diyafram, kullanılan objektif ve odak değeri, yazılım versiyonu, pozlandırma, ölçüm sistemi, flaş bilgileri, ISO değeri, beyaz ayarı, parametre bilgileri gibi veriler EXIF dosyasına yazılır. Bu bilgiler paylaşılabilir niteliktedir; yani uygun yazılımla görülebilir, aktarılabilir ve sorgulanabilir.
Adobe firması, dijital medyaların uluslararası meta data protokollerinin kullanılmasına yönelik olarak XMP (Extensible Metadata Platform) isimli bir yapı oluşturdu. Burada, kabul görmüş önemli standart kuruluşları ile işbirliği yapılmış ve XMP platformunda meta datalar yaratılmış. Bu dataların en önemlilerinden biri, IPCT'nin (International Press Telecommunications Council) dijital fotoğraf için belirlediği meta data yapı standardı olan IIM (Information Interchange Model). IPCT de EXIF gibi bir meta data dosyasıdır; ancak sistem tarafından meta data yazılmaz. Dijital fotoğrafta kullanılan JPEG, RAW, TIFF formatlarında IPCT dosyasına fotoğrafla ilgili detaylı bilgilerinizi ancak uygun yazılımlarla ekleyebilirsiniz. IPCT dosyasının saha bilgileri, kullanılacak kodlar uluslararası standartlarla belirlenmiş. Eğer kişisel kullanım dışında 'dijital medya yönetim sistemi' ve imaj bankası gibi kurumsal kimlikte iş yapılacaksa, meta data bilgileri uluslararası belirlenen standartlara, kodlara göre girilmelidir. EXIF, IPCT veya diğer meta dataların varlığı hiçbir şekilde görüntünün kalitesinde bir değişikliğe neden olmaz. Ancak bunlar az da olsa dosyanın büyüklüğünü artırmaktadır. Bu nedenle fotoğraflar internette yayımlanırken bu metin ekli dosyaları genellikle çıkartılır.
İster kişisel ister kurumsal amaçla olsun, dijital fotoğraflarınızı başarı ile yönetmek için, onların içinde standartları çerçevesinde girilmiş meta datalarınızın olması gerekir. Bu datalar paylaşılabilir olduğundan, bir yazılımla, oluşturulacak bir veritabanında kullanılabilir. Yazılım basit bir dijital fotoğraf arşiv programı olabileceği gibi, çok amaçlı, özel geliştirilmiş bir program da olabilir. Sonuç olarak veri tabanınızda ne kadar çok meta datanız varsa yönetiminiz kolaylaşacak ve başarınız artacaktır.
Dijital fotoğrafı yönetmek için donanım ve yazılımlarla bütünleşmiş bir sistemin varlığının gerekli olduğunu belirtmiştim. Bu sistemin yapısı, ne amaçla kullanılacağına göre değişmekle birlikte, şu temel parçalardan oluşur: Fotoğrafın elde ediliş kaynağı, fotoğrafları bilgisayara transfer eden yazılım ve donanımlar, dijital arşivi yönetebileceğiniz uygulama yazılımı, fotoğrafların saklandığı fiziksel ortam ve ihtiyaca göre ek güvenlik yazılım ve donanımları. Fotoğrafınız dia veya baskı ise, tarayıcı tarafından işlendikten sonra elde edilir. Bu durumda dosya büyüklüğü ve adı dışında EXIF bilgileri oluşmaz. O yüzden daha sonra EXIF'in içeriğini tamamlayıcı bilgiler manüel olarak girilmediği sürece, tarama ile elde edilen fotoğrafların teknik sorgulaması yapılamaz. Fotoğrafların kaynağı bilgisayar, internet, cep telefonu da olabilir. Bu dosyaların bazıları EXIF bilgisi içerebilir. Dijital fotoğraf makinesi ile elde elden fotoğraflarda EXIF bilgileri tam olarak, çekim sırasında fotoğraf makinesinin içindeki yazılım tarafından oluşturulur.
Dijital Arşivin Temel Aşaması: Aktarım
Dijital fotoğraflarınızı bilgisayara birkaç yöntem ile aktarabilirsiniz:
* Fotoğraf makinesindeki dijital soket ile bilgisayardaki USB soketi doğrudan ara kablo ile bağlanır ve dijital fotoğraflar bilgisayara aktarılır. Bu aktarımda bilgisayarınızın işletim sistemi fotoğraf makinenizi tanıyorsa, doğrudan aktarım işlemi gerçekleşir; ancak özellikle dijital SLR makinelerde aktarım için üretici firmanın yazılımı gerekebilir.
* Diğer bir aktarım şekli ise hafıza kartı okuyucularıdır. Özel bir kart için üretilenler olduğu gibi, yaygın olan her türlü kartı okuyan modeller mevcut. Kart okuyucu USB ara kablosu ile bilgisayarınızın USB girişine bağlanır. Okuma ya özel transfer programı ile ya da bilgisayarınızın işletim sistemi özelliği ile gerçekleşir.
* Fotoğrafların aktarımı sırasında USB standardı aktarım hızını belirler. USB 1.1 ve USB 2.0 portları fiziksel olarak aynıdır; ama USB 1.1 standardının veri iletişim hızı 12 mega bitt/saniye iken, USB 2.0'da bu hız 480 mega bit/saniyedir. Yani USB 2.0, USB1.1'den tam 40 kat daha hızlıdır. Dolayısıyla kullanılan donanımların USB 2.0 standartlarında olması, aktarım performansını oldukça yukarı çeker. Aktarımın USB 2.0 standardında çalışması için hem bilgisayarın USB 2.0 hem de aktarıcının USB 2.0 destekli olması gerekir.
Dijital fotoğrafları bilgisayara aktarırken özel aktarım programları veya aktarım özelliği de bulunan dijital arşiv yönetim programı tercih edilmelidir. Bu programlarda aktarım yapılırken, aktarılacak fotoğrafların bilgisayardaki yerini belirleyebilir, yeniden isimlendirebilir, görüntülerin son kısmına sıra numarası eklenerek indekslenebilir. Aktarım programın varsayılan değerlerine göre yapılırsa, genellikle program bilgisayar üzerinde çekim tarihine göre bir klasör açıp, fotoğraf makinenizin numara bazlı isimlerini değiştirmeksizin, fotoğraflarınızı bilgisayarınıza kopyalar. Bu şekilde aktarımı yapılan dijital fotoğraflar, kısa bir süre sonra içinden çıkılmaz bir yığın haline gelebilir.
Arşivin Yönetilmesi
Dijital arşivi yönetmek, fotoğrafların bilgisayara aktarım aşamasında başlar. Bu yüzden fotoğraflar, mutlaka sizin anlamlı olarak isimlendirdiğiniz klasöre kopyalanmalı. Kopyalama işlemi başlamadan önce, daha fotoğraf makinesinin çekim aşamasında, kayıt yaparken kullanılan numara bazlı fotoğraf isimlerini değiştirmeniz uygun olacaktır. Daha önce kategorik olarak belirlediğiniz dosya isimlerini, çekilen fotoğraflarınıza verebilirsiniz. Program sizin belirlediğiniz ismin sonuna ek sıra no atayarak fotoğraflarınızı indeksleyebilir. Bu şekilde fotoğraflarınız anlamlı isimlere göre gruplanmış olur. Tüm bu işlemleri aktarım sırasında yapmadıysanız; mutlaka aktarımdan sonra arşiv yönetim programı yardımıyla yapmanız gerekir. Yani ister aktarım aşamasında, isterse aktarımdan sonra olsun ilk aşamanın operasyonu şu şekildedir:
Dijital fotoğraflar ilk aşamada bilgisayar üzerinde daha önce kategorik olarak isimlendirilen klasörlerde saklanır. Aktarımdan sonra beğenilmeyen fotoğrafların silinmesi uygun olacaktır. Klasörlerde kalan fotoğrafların kesinlikle isim ve sıra numarası şeklinde tanımlanarak yeniden indekslenmesi gereklidir. İsimlendirme ilk aşamada toplu yapılabilir; fakat daha sonra alt gruplar veya fotoğraf bazında özel isimler verilerek ayrıma gidilir. İyi bir arşiv yönetim programında mutlaka toplu işlem (batch) yapma özelliği var olduğundan, isimlendirme kolayca yapılabilmektedir. Bu aşamadan sonra, amacınıza göre, fotoğraflarınıza tek tek veya gruplayarak EXIF dışındaki diğer kimlik bilgilerini girebilirsiniz. Bu bilgilerden en kritik olanı ise anahtar kelimelerdir. Bu sözcükler, bağımsız anlamı olan mantıksal operatörlerle sorgulama yapılabilen anahtarlardır. Her bir fotoğraf içine amacınıza uygun olarak istediğiniz sayıda anahtar yazabilirsiniz. Örneğin İstanbul'da çektiğiniz bir Mimar Sinan eseri için şu anahtar kelimeler yazılabilir: İstanbul, mimari, cami, Mimar Sinan, klasik dönem camileri, Osmanlı mimarisi...Bu anahtarlar 've, veya' gibi mantıksal operatörlerle sorgulanabilir olduğundan dijital arşivin en kritik bilgileridir. Örnekten yola çıkarak anahtarlar atanmış dijital fotoğrafları tüm arşiv içinden Mimar Sinan, Mimar Sinan'ın İstanbul eserleri, tüm camileri gibi kombinasyonlarla ayrı ayrı sorgulayabiliriz. Dikkat edilecek nokta anahtarların mutlaka hep aynı şekilde girilmesidir. Bu, özellikle büyük ölçekte arşivi olan veya ticari olarak arşiv yöneteceklerin mutlak yapması gereken en temel iştir.
Bunun dışında dijital medya yönetmek için IPCT bilgilerinin de uluslararası standartlara uygun şekilde mutlaka girilmesi gereklidir. IPTC bilgileri fotoğrafçı, başlık, kategori, ülke kodu, yer bilgileri, fotoğrafın türü, açıklamalar gibi fotoğrafın telif ve kimlik bilgilerine yönelik detayları içerir. Bu aşamadan sonra ise tercihe göre her bir fotoğraf, kalitesine veya kullanım amacına göre yıldızlanıp renk atanarak veya işaretlenerek gruplandırılır. Bu gruplama, fotoğrafa kolay erişimi sağlamaktadır. Gruplama sorgulanabilir olduğundan çok kullanışlı bir yöntemdir. Tercihe bağlı olarak RAW veya büyük JPEG fotoğrafları, küçük JPEG olarak elde edip toplu halde bakılmasını sağlayacak bir sistem de kurulabilir. Aynı şekilde, küçük boy fotoğraflardan oluşan baskıların DVD, CD, disk gibi dijital medya ile birlikte tutulması veya kutusuna yapıştırılması kullanılan yöntemler arasındadır. Tüm bu işleri rahatlıkla yapabilmek için çok fonksiyonel bir dijital arşiv yönetim programına ihtiyacınız vardır. Kişisel hatta ufak ölçekte profesyonel kullanım için başta Adobe Photoshop Elements 4.0, Microsoft Digital Photo Professional, Breeze Browser Pro gibi ücretsiz birçok başarılı program bulunmaktadır. Bu yazılımlarda hazır EXIF bilgilerini kolay olarak sorgulama komutları, anahtar kelimelere göre sorgulama seçenekleri, fotoğrafların yeniden boyutlandırılması, e-mail olarak gönderilmesi, filigran yapımı, kırmızı göz düzeltmesi gibi çok farklı fonksiyonların yanında, bazılarında temel görüntü işleme özellikleri de bulunmaktadır. Eğer bu tür hazır program kullanmayacaksanız, kendiniz için özel olarak bir uygulama bile geliştirtebilirsiniz. Fotoğraflardaki bilgiler program yardımıyla bir ilişkisel veritabanına aktarılabilir. Bu veri tabanı büyük ölçekte veri tutabilen SQL tabanlı bir ürün olabilir. Tüm bu işler bittikten sonra, fotoğraflarınızı yedekleme işlemine geçebilirsiniz. Yedeklenecek fotoğraflar, bir sorun ya da ihtiyaç olduğunda, yedekten geri yüklediğinizde doğrudan doğruya kullanıma hazır fotoğraflardan oluşmalıdır.
Arşivin Yedeklenmesi
Yedekleme, bilgisayarınızdaki fotoğrafların mutlaka dış bir ortamda saklanması işlemidir. Yedekleme manyetik depolayıcı hard disk ve kartuş ya da optik depolayıcı CD, DVD kullanarak yapılır. Dijital medya yönetim sisteminiz varsa veya profesyonel olarak bu işi yapıyorsanız, fotoğrafların sürekli kullanılabilmesi için hard disklerde tutulması gerekir. Hızlı erişim, sorgulama ve organize edilebilme açısından bu şarttır. Ayrıca büyük hacimdeki verilerin manyetik teyp kartuşlarında saklanması da gerekebilir. Kartuşlar 800 gigabayta kadar depolama kapasitesine sahip çok uzun ömürlü medyalardır; defalarca kullanılabilirler ve üzerlerine güncellenmiş bilgiler tekrar tekrar yazılabilir. Profesyonel kullanımda yönetilecek medya, arşivinizin büyüklüğüne göre, hard diskteki verilerin hızlı erişimi açısından DVD de olabilir. Karışık medyalarda yedekleme yapmak daha iyi bir yöntem olacaktır. Yedeklenen manyetik veya optik depolayıcılar mümkünse yanmaz kasalarda saklanmalıdır.
Yüksek kapasiteli disk kullanımı, yedekleme ünitesi varlığı, çok kullanıcılık, internete açılabilme, güvenilirlik, ölçeklenebilirlik, online yedeklenebilirlik gibi özellikler; server, orta boy veya büyük boy bilgisayarlarda bulunur. Bu nedenle dijital medya yönetim sistemi için bu tür bilgisayarda çalışmak gerekir. Kişisel kullanım kapsamında küçük hacimli veya yaklaşık 1/1.5 terabayt civarlarında fotoğraf arşivine sahipseniz, yedekleme işlemini DVD'de gerçekleştirebilirsiniz. Bu hacimde bile dış hard diskle birlikte DVD kullanımı daha pratik ve güvenilir olacaktır. CD kullanımı en fazla 250 gigabayt büyüklüğünde fotoğraf arşiviniz olacaksa daha pratik sayılabilir. CD, sınırlı kapasitesinden dolayı, yedekleme medyası olarak tavsiye edilmez. Optik medyalar ucuzluk, pratiklik, dosyaların silinememesi avantajı sağlarken fotoğraf bilgilerinin güncelleştirilememesi nedeniyle de dezavantajlıdır.
Arşive yönelik olarak alınacak her türlü hard disk, kartuş, DVD ya da CD uzun ömürlülük açısından mutlaka en iyi kalitede olmalıdır. Ayrıca dijital arşivinizdeki bilginin iki kopyasının alınması daha doğru bir yöntemdir. Bunların güvenlik nedeniyle fiziksel olarak da farklı mekânlarda tutulması daha sağlıklıdır. Yedekleme ile ilgili en temel kurallardan biri de teknoloji değişimine uygun olarak yeni depolama medyalarının kullanılması ve küçük hacimli kalan eski medyaların yüksek hacimli medyalarda birleştirilmesidir. Özellikle DVD ve CD yedekleri belirli zaman aralıklarında mutlaka yenilerine aktarılmalıdır. Veri saklamasında bir yanlış kullanım da data storage'larla ilgilidir. Bunlar yalnızca geçici bilgi depolama araçlarıdır; buradaki fotoğraflar en kısa zamanda uygun şekilde yedeklenip storage boşaltılmalıdır.
Sonuç olarak, dijital bir veri olan dijital fotoğrafın arşiv yönetimi sadece onu saklamak değil; amaca uygun olarak aktarımı, biçimlendirilmesi, sorgulanması ve sonucunda yeniden elde edilmesi ve farklı şekillerde kullanılabilmesi anlamına da gelmektedir. Bu yüzden evde veya işyerinde kurulacak bir arşiv sistemi, sadece veri saklamak değil, diğer işlevleri de yerine getirecek şekilde kurulmalı, sistemin özellikleri ihtiyaca göre şekillendirilmelidir.
"BİZİM YANIMIZA GELEN HİÇ KİMSE GELDİĞİ GİBİ AYRILMAMIŞTIR"Şeyh Muhammed Kazım KS