GÜNBATIMI FOTOĞRAFI
Günbatımının romantik havası amatör profesyonel tüm fotoğrafçıların bu görüntüleri yakalama isteğini uyandırır. Çoğu zaman çıplak gözle görünen güzellikler fotoğraf filmlerine aktarıldığında çekiciliklerini kaybetmekte donuk ve zevksiz bir hale dönüşmektedir. Uyulacak birkaç kural fotoğraflarımızı sıradanlıktan çıkarabilir.
Tribotfiltre ve geniş açalı objektiflerimizi yanımıza alarak fotoğraf çekmeyi düşündüğümüz konunun bulunduğu bölgeye
günbatımından bir saat kadar önce gitmeliyiz. Fotoğraf çekilmeden önce bölgenin birkaç gün gözlenmesi çekim noktasının belirlenmesinde bize yardımcı olur. Bulutların olmadığı bir günbatımı fotoğrafı pek çekici değildir. Özellikle bahar aylarında güneş ışınlarının yatay olarak geldiği zamanlar
fotoğraf çekmek için uygun bir dönemdir. Bu tür fotoğraflarda amaç güneşin batışını anlatmak değil
güneşin batışı sırasında gerek güneşteki
gerekse bulutlarda ve doğadaki renk değişimlerinin ahengini ve esprisini yakalamaktır. Bu nedenle fotoğraflarımızda güneş olmadan da günbatımının bu renk cümbüşünü ifade eden fotoğraflar çekilebilir.
Güneşi çerçevelemenin dışında tutarakbu bölgenin parlaklık değerine yakın bir noktadan pozometremiz yardımıyla
fotoğraf çekimi için kullanacağımız estantene ve diyafram değerlerini belirleriz. Eğer ölçüm yapılırken güneş karenin içerisine girerse pozometremizi yanıltır. Çünkü bu durumda pozometremiz 125/11 veya 500/ 11 gibi çok yüksek ışık değerleri önerecektir. Bu değerlerle çekilen günbatımı fotoğrafları yetersiz pozlandırma neticesi özelliklerini kaybedecektir. Bulunduğumuz ortama ve güneşin batış saatinden öncesi ve sonrası süreye bağlı olarak değişmekle birlikte 1/60 veya 1/30 estentane ve 1/8 ya da 1/11 diyafram değerleri en uygun değerlerdir. Eğer vizörden görülen görüntü bize göre fotoğrafik bir değer ifade ediyorsa
bu tür fotoğrafların çekiminde ölçülen (önerilen-kullanılan) değerlerin bir alt ve üst değerlerinde fotoğraf çekmek her zaman geçerlidir. Belki bu şekilde birkaç poz fazla harcamakla
güzel bir fotoğraf elde edebiliriz. Günbatımı saatlerinde güneş ışığının ısı derecesi ve buna bağlı olarak bulutların renkleri ve yerleri değişeceğinden sabırla en iyi görüntünün oluşması beklenmelidir. Tabii ki
en iyi görüntüyü bekleyim derken
iyi görüntülerin fotoğraflarını çekmemek bazen elimiz boş geri dönmemize neden olabilir.
Günbatımı fotoğrafları çekilirken güneşin ve bulutların durumu kadar ufuk çizgisi ile makinemiz arasındaki diğer objelerinde durumu çok önemlidir. Deniz veya göl kıyısında günbatımı fotoğrafı çekmek isteyen bir kişi durgun deniz ve gölde boşlukları doldurabilmek içinbalıkçı
balıkçı teknesi
kayık
gemi gibi objeleri kullanabilir. Deniz
göl ve ırmak kenarlarında güneşin ve bulutların sudaki yansımaları da fotoğraf karesinin doldurulmasında kullanılabilir. Irmak kenarında balıkçılar ya da kırda yürüyen insanlar
hayvanlar ve çiçekler fotoğraflarımızda kullanacağımız yardımcı unsurlar olarak değerlendirilebilir.
Günbatımı fotoğraflarında pozlama değeri güneş ve çevresine göre alındığında öndeki konular (insanhayvan vb.) siluet olarak film üzerine düşer. Bu durumdan yararlanarak çok değişik fotoğraflar çekilebileceği gibi ön plandaki konularında net ve belirgin çıkması için dolgu ışığından yararlanılabilir. Örneğin bir balıkçının ön planda olduğu günbatımı fotoğrafı çekilirken flaşla balıkçıyı aydınlatırsak
balıkçı fotoğrafımızda net ve belirgin olarak çıkarken arka fon gökyüzünün mor
turuncu renkleriyle süslenebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta
aydınlatılacak obje ile flaş arasındaki mesafenin 3-4 metreyi (kullanılan flaşın ışık gücüne göre değişmekle birlikte) geçmemesidir. Dört metreyi geçen durumlarda flaşın ışık gücü aydınlatılmasını istediğimiz konuyu yeterince aydınlatamayacağından fotoğrafta beklediğimiz etkiyi yaratamaz. Flaşlı fotoğraf çekimlerinde estantene değerinin makine imalatçısının belirtmiş olduğu değerin üzerinde olması tatsız sürprizlerle karşılaşmamıza neden olur
POTRE FOTOĞRAFI
Fotoğrafta portre deyimipek çok insanda bir kişinin başının ya da vesikalik fotoğraf çekilmesi olarak anlaşılmaktadır. Oysa portre bunları kapsamakla birlikte bunların dışında bireyin kimliğini
karekterini
kişiliğini
duygularını ifade eden bir özelliğe sahiptir. Portre politikacıdan esnafa
öğretmenden öğrenciye
çiftçiden sanayıcıya
sporcudan sanatçıya kisaca bir insanın bir anlık duygu ve düşüncülerini ya da hayatının bir anlatım şeklidir. Bu bakımdan bazen boy
bazen büst bazende baş çekimleri portre fotoğrafı anlayışı içinde yer alabilir.
“Portre fotoğrafı çekmek yazmaya şiirle başlamaya benzer. Hemen hemen her fotoğrafçının dağarcığında portre bulunur. fotoğrafımızdaportre dizisi hazırlayan ve olaya sürekli ilgi duyanlar arasında Ara Güler
Gültekin Çizgen
Ozan Sağdıç
Şahin Kaygun
İsa Çelik
Cengiz Cıva
Nazım Timuroğlu Gündüz Kayra
Mehmet Ünal
Çerkez Karadağ gibi isimler vardır. Fotoğraf dünyamızda portre konusunda belli bir dünya görüşü
güzellik ve benlik anlayışı ortaya çıkmıştır. .....Portre fotoğrafçılarımız
insan fenomeninin çok yönlü dünyasının
iç içe sorunları olan karmaşık yapısını çözümleyerek etkili bir biçim anlayışla dile getirme konusunda önemli aşamalar geçirmişlerdir. Ortaya çıkarılan yapıtlarda tipleme
ışık
renk
biçim
ton geçişleri
istif
parça bütün bağlantısı
kadraj
atmosfer yaratma ve öz-biçim örgüsü etkileyici bir düzeye ulaşmıştır.[1]
Doğal olarak her insan ayrı bir dünyadır. Bu ayrı dünyaları anlatmanın iki temel zorluğu vardır. Bunlaranlatılmak istenen kişinin önce anlatacak kişi tarafından anlaşılabilmesi ve anlatılacak kişinin tüm karakteristik özelliklerini bir defada ortaya koyabilecek uygun bakış açısı ve anın tespit edilmesidir. Çok kolay gibi gözüken bu iki nokta fotoğrafçılığın belki de en zor yanıdır. Bu nedenle fotoğraf çekerken kullanılan film
makine
objektif portre fotoğrafçılığına uygun olanlardan seçilmeli
en önemlisi ışık
modelin görüntüsünün film üzerine düşmesi için bir araç değil
portresi çekilecek kişinin özelliklerini yansıtacak bir araç olarak kullanılması gerekir.
Portre fotoğraflarının çekilmesinde genelde 80- 200 odat uzunluğuna sahip objektiflerin kullanılması uygun olur. Geniş açılı objektiflerle konuya yaklaşıldığında objektif öndeki öğeleri abartarak büyüteceğinden kişinin burnu büyük başının arka tarafları küçük çıkacaktır. Bu durumda perspektif bozukluğuna neden olur. Çok uzun odak uzunluğunun kullanılması durumunda da derinlik etkisi yok olur. En uygun objektif 80 mm.‘lik objektiftir.
Güneşli bir havada dışarıda portre fotoğrafı çekmek çok zordur. Zorunlu kalmadıkça bu ışık koşullarında portre fotoğrafı çekilmemelidir. Çünkü parlak güneş kişinin yüzüne dik geldiği zaman kişi yüzünü buruşturacakgözlerini kısacaktır. Güneş tepede iken saçların
kaşın ve burnun gölgesi yüzde istenmeyen görüntülerin oluşmasına neden olur. Güneşli havalarda yüz üzerinde açık ve gölge bölgeler arasında parlaklık farklarının fazla olması fotoğrafı olumsuz yönde etkiler. Bu durumlarda yansıtıcılar (reflektör) ya da dolgu flaşı kullanılarak sert gölgeler yumuşatılabilir. Güneş modelin arkasında olduğu zaman isteğe bağlı olarak suliet görüntüler elde edilebilir ve bu şekilde değişik efekt etkisi yaratan görüntüler yakalanabilir. En uygun güneş ışığı sabahın erken ve akşam gün batmadan bir iki saat önceki ışığıdır. Açık havada puslu bir günde ya da gölgede çekilecek portreler uygun sonuçlar verebilir. Gölgede çekilecek portre fotoğraflarında 81 A veya 80 A gibi renk düzeltici filtreler kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.
Portre fotoğrafı çektirecek kişiler objektiften etkilenecekleri için ifadelerinde ve davranışlarında doğal olmayan bazı değişiklikler olabilir. Bu durumlarda fotoğrafçının model ile konuşması (modeli sıkmadan) kişinin doğal hareket etmesi için uygun bir yöntemdir. Yalnız modele dokunmak beklenin aksine ters etki yaratabilir.
Portre fotoğrafçılığında netleme kişinin göz bebeklerine yapılmalıdır. Çünkü gözler kişiliğin aynasıdır. Modele çok yaklaşmak kadar ondan fazla uzaklaşmakta uygun değildir. Modelin arkasında kalan bölgelerde görüntüyü bozu etkisi olan ya da ilgiyi dağıtacak görüntüler olduğu zaman açık diyafram yardımı ile fon netsizleştirilir. Böylece fotoğrafa üçüncü boyut etkisi verilmiş olur. Açık diyafram estantene değerinin de yükselmesini zorunlu kılacağından göz kapaklarının kırpılması gibi durumlarda ortaya çıkacak uyuyor imajı önlenmiş olur.
Modelin kişiliğinin anlatılması açısından bazen başın bir kısmı yeterli iken bazen başın tamamı veya vücudun tamamıda yeterli olabilir. Fotoğraf sanatı modelin kişiliğinin bizim objektifimizle yorumlanması olduğundan bir kemancı için kemanıyla birlikte çekilecek bir fotoğraf belki düşünülebilecek en son konu olduğu unutulmamalıdır.
Kapalı mekanlarda portre fotoğraf çekerken flaş kullanmak yerine camdan gelen ışıktan yararlanılmalıdır. Camdan gelen ışık yumuşak ışık olduğundan modelin özelliklerini daha kolay yansıtmaya yarar. Eğer flaş kullanılması gerekiyorsa flaş modelin yüzüne değil duvarlara tutularak buralardan yansıyan ışıklarla fotoğraf çekilmelidir. Fotoğraf çekiminde yapa ışık kullanılacaksa en az iki ışığa ihtiyaç vardır. Bunlardan biri temel ışık olup konuyu aydınlatırken diğer ışık temel ışığın ortaya çıkardığı koyu bölgeleri yumuşatmak ya da dolgu ışığı olarak kullanılması gerekir.
Portre fotoğrafının çekiminde model duvara ya da arkasında bulunan perdeye yaklaştırılmamalımodel ile duvar arasında en az bir metrelik bir mesafe bırakılmalıdır. Yapay ışıkta fotoğraf çekildiğinde model ile duvar arasından verilecek bir ışık modelin duvara yapışık gibi çıkmasını engeller.
Tanımadığımız kişilerin portre fotoğraflarını çekmek için mutlaka izin istenmelidir.
HAREKETLİ KONU
Hatırlanacağı gibi enstantenemakinede filmin önünde bulunan metal
bez vb. maddeden yapılmış bir perdenin açılıp kapanma süresini belirler. Diyafram ise
film üzerine düşecek ışık miktarını ayarlamak için kullanılır. Her ikisinin ayarlanarak film üzerine belli bir miktar ışık düşürülme olayına pozlandırma denir. Bir filmin pozlanmasında enstantene ve diyafram ayarların ne kadar olacağını konunun ışık durumu belirler. Bu değerlerin birbiriyle olan bağlantılarından
hareket ederek fotoğrafçı değerleri biri lehine azaltıp çoğaltabilir. Diyaframdan geçecek ışık miktarını ya da poz süresini artırmak
çekilen konunun alan derinliğinin artırılması ya da hareketinin dondurulması fotoğrafçının tercihine bağlıdır.
Düşük bir enstantene kullanarak hareket halinde olan bir insanınhayvanın
aracın
dalgalı bir denizin ya da şelalenin fotoğrafları çekilerek harekete bir dinamizm katılabilir. Düşük enstantene kullanıldığında
hareket bir zaman dilimi içerisinde film üzerine düşeceğinden
konunun hareketsiz kısımları ya da yavaş hareket eden bölümleri net
hareketsiz bölümleri ise
hareket yönünde (hafif netsiz olarak) film üzerinde bir iz bırakacağından
fotoğrafımıza şiirsel ve estetik bir anlam kazandıracaktır. Düşük enstanteneden anlatılmak istenen hareket halindeki objenin hareket hızının altındaki enstantene değeridir. Makineye paralel olarak yürüyen bir insanın 1/8 enstantene değerinde fotoğrafı çekilirse kişi tamamen netsiz çıkacaktır
1/15 enstantene değerinde aynı fotoğraf çekildiğinde elleri ve ayakları (vücudundan daha hareketli olan kısımlar) netsiz diğer yerler net çıkacaktır. 1/60 enstantene değerinde bu fotoğraf çekildiğinde gerek insan gerekse tüm ortam net çıkacaktır. Makineye paralel koşan bir insan için 1/15 enstantene netsiz
1/30 enstantene el ve ayaklar netsiz diğer bölgeler net
1/125 enstantene değeri ise konunun tamamı net olarak elde edilirken
1/500 ve üzeri enstantene değerinde hareketin bir anı dondurulur. O halde hareketi dondurmak
hareket halindeki objenin hareket hızının üstünde bir enstantene değeri kullanmaya bağlıdır.
Bir şelalenin fotoğrafı 1/500 ve üzeri enstantene değerlerinde çekildiği zaman havada su tanecikleri dondurulurken 1/ 30 ve altındaki enstantene değerlerinde aralıksız bir bütün olarak akan bir kütle görünü elde edilir.
Hareketli konuların fotoğraflarının çekiminde uygulanan yöntemlerden biride “panning” olarak adlandırılan tarama yöntemidir. Bu yöntem oldukça zor olmasına rağmen çok değişik görüntüler üretebilen bir yöntemdir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta makinemize 50 mm. ‘lik bir objektif takıp tarama yapacağımız konunun hareket hızının gerçeğe yakın bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Bu yöntemde hareket halindeki objenin hareket hızında bir enstantene değeri kullanılarak fotoğraf çekilir. Objenin arkasında konuyu olumsuz etkileyen öğelerin olmamasına dikkat edilmelidir.
Makinemizi bir tripoda yerleştirdikten sonra yatay eksende rahat hareket edebilmesi için gerekli ayarlar yapılır. Vizörden objenin hareket seyri zihinsel olarak izlenir. Enstantene değeri objenin hareket hızına eş değerde ya da altında bir değer olarak ayarlanır. Obje makinenin görüş açısına girdiğinde vizörden takıp edilir ve makinemiz konuya odaklanmış ve onun hızında hareket ederken deklanşöre basılır ve makine konuyla birlikte hareketine devam ettirilir. Perde açılıp kapandıktan sonra fotoğraf çekimi tamamlanmış olur. Deklanşöre basıldığı zaman refleks makinelerde vizörden hiçbir şey görülmeyeceği için önceden bu konuda denemeler yapmak gerekir.
Konu içerisindeki hareketin dondurulması enstantene değerinin yükseltilmesi film üzerine düşecek ışık miktarını azaltacağındanyeterli ışık miktarını sağlayabilmek için diyafram değerinin azaltılması yanı diyaframın açılması gerektiğini unutmayalım. Bir başka nokta ise kullandığımız objektifin odak uzunluğunun altındaki enstantene değerleri için mutlaka tripot kullanılması gerektiğidir. Diyafram enstantene ilişkisini anlatan bölümü tekrar okumakta yarar var.
YAKIN (MAKRO) ÇEKİM
Makro çekim olarak ta adlandırılan yakın çekimler için uzun odaklı objektiflere ya da colas-upkonvektör gibi yardımcı malzemelere ihtiyacımız var. Çünkü 35 mm.lik fotoğraf makineleri aldığımızda bunlarla birlikte genellikle 50 mm.lik normal açılı objektifler verilir. Bu objektifin görüş açısı 45 derece civarındadır. Bu objektiflerle konuya 45-50 cm.den daha fazla yaklaşmak mümkün değildir. Eğer yaklaşırsak konunun netliğini sağlayamayız. Oysa tele objektifler aynı mesafeden konunun daha az (ayrıntıyı) bir bölümünün film üzerine düşmesini sağlar. Konuya daha fazla yaklaşarak ayrıntıların fotoğraflarını çekmek için tele veya zoom objektifler kullanılır.
Yakın çekimlerdealan derinliği çok kısıtlıdır. Çünkü dar açılı objektif ve konuya yaklaşma alan derinliğini azaltır. Bu özelliklerin yanında birde açık diyafram tercih edildiğinde alan derinliği bazen santimlerle ifade edilecek kadar azalır. Alan derenliğinin azalması
konunun can alıcı yerinin net
geri planın tamamen flu olması fotoğrafa ayrı bir anlatım zenginliği kadar. Böylece ana konu çevresinden ayrılıp ön plana çıkar.
Yakın çekimlerdedoğru noktanın seçilerek netlik ayarının yapılması gereklidir. Netliği etkileyen diğer önemli bir nokta ise
dar açılı objektiflerin ağırlıklarından ve uzunluklarından dolayı titremeye müsait olmaları ve konunun hareket halinde olmasıdır. Örneğin bahar aylarında yeni açmış bir gelinciğin fotoğrafını çekerken bir taraftan rüzgar gelinciği hareket ettirirken diğer taraftan rüzgar makinemizin sağlanmasına neden olabilir. Bu durumlarda en uygun çekim zamanın rüzgarın en az olduğu sabah saatlerinin tercih edilmesi ve çekimde sehpa kullanmaktır. Diğer bir yöntem ise çiçeğin arkasına siyah bir karton yerleştirerek fon etkisi yaratmak ve çiçeğin yapraklarını ince siyah iple bağlamaktır.
Geniş açılı (Balık gözü) objektiflerle yakın plandan çekilen fotoğraflar objede perspektif kaymaları yapacaklarından değişik görüntüler elde edilmek için kullanılabilirler.
GECE ÇEKİMİ
Gecenin kendine has bir güzelliği vardır. Bir tarafta yapay ışıklarla aydınlatılmış tarihituristik ve resmi binalar
diğer tarafta otomobillerin far ve stop lambalarından yansıyan ışık demetleri fotoğraf açısından ilginç örnekler sunar. Bu renk ve ışık demetleri
amatör profesyonel tüm fotoğrafçılar tarafından sıklıkla kullanılan konulardır.
Gece fotoğrafı çekmek için makinemizde (P) program (T) ve (B) ayarlarından en birinin olması gerekmektedir. Çünkü gece fotoğraf çekmek için poz süresisaniyenin kesirleriyle değil saniyelerle ifade edilir. Uzun süre perdenin açık kalması için (B)
çok uzun süre açık kalması için (T) ayarının olması lazım. Işığın yetersiz olduğu durumlarda
perdenin açık kalma süresinin tespiti
pozometre ( gelişmiş pozometreler hariç) aracılığı ile yapılamadığından amatörler için en sağlıklı yol enstantenenin otomatik olarak ayarlanabilmesine imkan tanıyan (A) veya enstantene ile birlikte diyafram değerlerini otomatik olarak ayarlayan (P) mekanizmasının bulunduğu bir makine ile bu tür çekimleri yapmaktır. Gece fotoğraflarında konudan makineye gelen direk ışıklar (yoldan geçen otomobiller) ve makinenin bulunduğu yerdeki ışık (sokak aydınlatma lambası) pozometreyi aldatır. Bu durumlarda makineye ya da pozometreye direk gelen ışıklar el veya başka bir cisimle engellenmeli ya da çekilecek konunun ışık ortamına eş değer bir başka noktadan ölçüm yapılmalıdır.
Gece fotoğraf çekileceği zaman fotoğraf makinesi tripoda takılır ve enstantene değeri (B) konumuna getirilir. Enstantene (B) de iken deklanşöre basılır ise perde açılır ve film elinizi deklanşörden kaldırana kadar ışık almaya devam eder. Bazı durumlarda bu süre birkaç dakika alabilir. Bu durumlarda makinenin titremesini engellemek için enstantene değerinin (T) konumuna getirilmesi gerekir. (T) konumunda deklanşöre basıldığında perde açılır ve tekrar basıldığında perde kapanır. Gerek (B) gerekse (T) konumunda perdenin ne kadar açık kalacağına karar vermek tecrübe isteyen bir durumdur. Bu tecrübeyi kazanmak için uygun bur konu seçilir. Obtüratör hızı (B) konumuna getirilir. Diyafram değeri 56 ya da 8 gibi ortalama bir değer olarak belirlenir. Film 30 saniye pozlandırılır. 2. denemede konu ve konunun ışık şartları değişmemiş ise 45 üçüncü denemede 60 saniye pozlandırılır. Üç fotoğraf dikkatle incelenerek o ışık şartlarına uygun poz süresi tespit edilir ve sonraki çekimlerde ışık şartlarındaki artma ve azalma oranları dikkate alınarak poz süresi tespit edilmek suretiyle yeni çekimler yapılabilir.
Gece fotoğraf çekerken diyaframın kısık tutuluppoz süresinin artırılması özellikle yüksek bir yerden caddelerin fotoğraflarının çekilmesi sırasında yoldan geçen araçların far ve stop lambalarından yansıyan ışıklar fotoğrafa grafiksel bir anlam kazandırır. Yalnız bu çekimlerde objektife direk gelen far ışıklarının filmi etkilemesini önlemek için objektifin önü kısa süreyle kapatılmalıdır. Bu kapatma süresinin poz süresine ilave edileceğini unutmayalım.
Gece fotoğraflarının sıra dışlığını sağlamak için uygulanacak yöntemlerden biride objektife yakın bir noktaya yerleştirilecek konunun anlamını ve önemini azaltmayacak bir objenin flaş veya bir başka ışık kaynağı ile özel olarak aydınlatılmasıdır. Bu tür fotoğraf çekmek için normal poz süresi içerisinde (Film pozlandırılırken öndeki konu flaş ile aydınlatılıp önceden belirlenen süre kadar filmin pozlandırılmasıdır.) flaşın patlatılarak öndeki konu genel konudan ayrı olarak aydınlatılır. Gece fotoğraf çekilirken konunun aydınlatılması için flaş kullanılmaz. Çünkü en güçlü flaş en açık diyaframda 4-5 metreden sonra konuyu aydınlatamaz. Flaşın patlaması konunun yeterince aydınlatılması anlamına gelmez. Bu nedenle gece fotoğraflarında mutlaka uzun poz sürelerinin verilmesi gerekir. Eğer uzun poz süresi vermek istemiyorsak ışığa duyarlı yüksek ISO değerinde (800 veya 1000 ISO) filmler kullanmalıyız.
Gece fotoğrafı için en uygun zaman güneşin batışından birkaç saat sonraki zamandır. Daha geç saatlerde gökyüzü gereğinden fazla kararacağından fotoğraf karemizdeki gökyüzü gereksiz bir boşluk olarak görülebilir. Bir diğer faktör ise gecenin ilerleyen saatlerinde evlerdeki ışıklar kararacağından canlı bir şehri ölü bir şehir gibi görüntüleyebilirsiniz.
Sanırım ilginç görüntülerden birini de filminizde üst üste çekim yaparak elde edebilirsiniz. Dolunaylı bir gökyüzünde çok dar açılı (400-800mm.lik) bir objektifle yalnızca dolunayın fotoğrafını çektikten sonra filmi çevirmedenobtüratör sistemini kurarak kapalı bir havanın bulunduğu zaman şehir görüntüsü çekmektir.
Gece fotoğraflarında ilginç görüntülerden biride havai fişek gösterilerinde çekilen fotoğraflardır. Havai fişeklerin görüntüsünü yakalayabilmek için makinemizi tripoda yerleştirirenstantene ayarını (B) ya da (T) konumuna getiririz. Gösterileri dikkatle izleyerek patlamanın en çok olduğu bölgeye makinemizi döndürüp deklanşöre basarız. Gökyüzünde patlamalar seri olarak devam ederken makinemizin perdesi açık kalır ve ışık demetleri film üzerine kayıt olur. Bazen tek bir patlamayı görüntüleyebileceğimiz gibi aynı kare üzerinde birkaç patlamayı da görüntüleyebiliriz.
MANZARA FOTOĞRAFI
Manzara fotoğrafı çekmek her fotoğraf makinesine sahip olan için kaçınılmaz bir durumdur. Bir kişiye fotoğraf çekmesini söylediğimiz zaman çoğunlukla manzara fotoğrafına yönelmektedir. Bunun nedeni belki doğanın çekiciliği belki de daha kolay elde edilebilmesi olabilir. Çok basit gibi gözüken manzara fotoğrafı çekimifotoğrafçılığın en zor dallarından biridir. Çünkü doğada her zaman gerçeğini gören gözler
çektiğimiz fotoğraflarda bu gerçeğin ya olduğu gibi aktarılmasını ya da onun bizim yorumlarımızla yeniden ifade edilmesini istemektedirler. Bu nedenle ışık
renk
ton
kompozisyon
objektif
filtre gibi konuları tam özümsememiş kişinin gözün gördüğü mükemmellikte fotoğraf çekmesi biraz zordur.
Manzara fotoğrafı çekmek isteyen kişi doğaya bağlıdır. Bir bulutlu havanınsisin ya da bir yağmurlu havanın fotoğrafını çekmek ancak bu koşulların kendiliğinden oluşmasına bağlıdır. Kendiliğinden oluşan bu görüntülerden istediği etkiyi ve ifadeyi veren anı yakaladığı zaman fotoğraf oluşturabilir. Bu nedenle
manzara fotoğrafı çekmek isteyen kişinin öncelikle iyi bir gözlemci olması gerekmektedir. Doğayı bir avcı gibi taradıktan sonra burada bulacağı bir odak noktası fotoğrafın ilgi merkezi ve manzaraya açılan bir pencere olacaktır. Bu nokta uzakta bir dağ
bir binanın cephesi
bir grup ağaç
bir kuş veya bir insan olabilir. İlgi noktasının çok duyarlılıkla seçilmesi ve ilgiyi dışarıya çakacak etkenlerden oluşmaması gerekir. Çekimlerde kullanacağımız objektif 50 mm.lik bir objektif veya 35 mm.lik bir geniş açılı objektif olabilir. Geniş açılı objektifler kullanıldığında geri plandaki konuların olduğundan daha küçük görüleceğini unutmayalım. Manzara fotoğraflarının çekiminde en iyi ışık sabahın ilk saatleri ve akşam günbatımından birkaç saat önceki ışık koşullarıdır. Bu ışıklar konumuza yatay geleceği için hem konudaki kontrastlığı azaltır hem de derinlik duygusu yaratır.
Manzara fotoğraflarında konuyu çerçevelemek fotoğraflarımıza ayrı bir anlam kazandırır. Çerçevelemeyi bir kemerbir köprü ayağı
bir kapı girişi doğal bir kaya formasyonu veya ağaç veya yapraklarından yararlanılarak gerçekleştirebilirsiniz.
Manzara fotoğraflarının çekiminde düşük enstantene kullanmak hem alan derinliğini artırmak için kısık diyafram kullanmaya imkan tanıyacağından hem de konu içerisindeki hareketli öğelerin hareket izlenimini yakalayabilme imkanı sağlayacağından iyi sonuçlar verir. Diğer taraftan renk kontrastını sağlamak için zıt renkleri renk dengesini bozmadan kullanmak fotoğraftaki görsel zenginliği artırır. Filtre manzara fotoğrafçılığının vazgeçilmez elamanlarındandır. Fotoğrafımızda gökyüzü yer alacaksa gökyüzündeki bulutların fotoğraf üzerindeki etkisini artırmak ya da yüksek noktalarda fotoğraf çekerken U.V. ışınlarının fotoğrafımızı etkilemesini önlemek için mutlaka filtre kullanmalıyız. 80 A-80 B filtreleri bulutları daha belirgin olarak görüntülemeyi sağlar.
SİLUET FOTOĞRAFLAR
Fotoğraf çekimlerinde hep güneşin makinenin arkasına gelmesi önerilir. Gelin siz bu öneriyi dinlemeyin ve güneşi (ışığı) makinenizin önüne alın siz ışığa karşı fotoğraf çekmeyi deneyin. Göreceksiniz ki fotoğraflarınız ayrı bir havaya bürünecek ve sıradanlıktan kurtulacak. Özelikle portre fotoğraflarındainsan figürlerinin çekimlerinde fotoğrafa ayrı bir anlam kazandırmak ancak ışığa karşı fotoğraf çekmekle gerçekleşir. Fotoğraf ışık ve gölgeden oluşan bir anlatım biçimidir. Burada neyi anlattığınız değil ne anlattığınız önemlidir.
Siluet fotoğrafları çekmek için yapay ışık da kullanılabilir. İyice aydınlatılmış beyaz bir fon önünde hiç aydınlatılmamış bir konunun fotoğraf çekilirse siluet elde edilir. Değişik siluet görüntüleri elde etmek için farklı renkteki fonlar ve değişik aydınlatma şekilleri kullanılabilir. En çok kullanılanı beyaz ince bir kumaşın arkadan aydınlatılması ve öndeki konunun fotoğrafının çekilmesidir. Siluet fotoğraflarda konunun detayları belli olmaz.