SENİ SEVİYORUM
Seni Seviyorum, Çünkü;
Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın ...
Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin,
Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi ...
Ama alalade bir renk değil,
Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin ...
Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek ...
Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini
Anlayamadan ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden ...
O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde,
Sanki doğduğumdan beri var ...
Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum ...
Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa,
ölümün soğuk nefesini öpmeyi
bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi
tercih ederim ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun ...
Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma,
Gitar telleri arasından süzülen notalar,
seni getiriyor bana ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Sen hep benimlesin ...
Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için ...
Tatlı narin tenini ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Belki de ilk defa bir erkegin kokusu beni çılgına çeviriyor
içimden Odyseus'a türkü söyleyen deniz kızları da
Onu aynı kokuyla baştan çıkarmaya mı
çalıştılar acaba diyorum
Seni Seviyorum, Çünkü;
Gözlerinin içinde binlerce yıldız,
Gecenin karanlığını delip geçiyor ...
Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden
bakıyor gibi hissediyorum ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Benliğim sana ait ...
Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsi,
Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin ...
Tanrım !!!
O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Sen sensin ...
Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun
Onu kim bilir ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Seni Sevmeyi Seviyorum ...
Seni koklamayı seviyorum ...
Sana dokunmayı seviyorum ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Saçların ellerimin arasından kayıp giderken,
Dünyada cenneti bulmuş gibiyim ...
Bir an elimde tutuyorum o cenneti ...
Bir an sonra belki de tamamen ellerimden
kayıp gidecek ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Ben hiç bir erkek için şiir yazmadım, bu
hep tuhaf gelmişti ...
Ama şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
İçimde bir umut var ...
Bu şiiri belki başucuna koyarsın ...
Kim bilir belki yanına da ''Kırmızı'' bir gül ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla
beraber yaratmış ...
Papatyadan güzel,
Zambaktan asil,
Manolyadan tatlı,
Gülden daha güzel kokulu ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Güzelliğine melekler imreniyorlar ...
Dünyada ise,
Ölümlüler arasında galiba bir tek benim
gibi bir iki şanslı
Onu farkedebiliyor ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam,
Bu herhalde bir ceza gibi gelir,
Daha çok senle olamadığım için ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı
hayatı boyunca
mutlu edebilecek kadar güzel ve asil ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Seni anlatmak için mısralar yetmiyor ...
Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken,
Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için
binlerce mısra yazdı ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi,
İnsana her şeyi unutturuyor,
Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Bu kadar nedenden sonra bile SENİ ne kadar
SEVDİĞİMİ anlatamadım !!!
Sadece Kalbimdesin
Senden bana kalan
Bir resmin bile yok
Onu bile çok gördün
Eger kalbimi açabilseydim
Her gün açar
Ve senin ordaki
Resmine bakardim be gülüm
Çünkü sen benim
Sadece kalbimdesin
Hem de en derin yerinde
Korkma gülüm
Orda seni kimse göremez
Benden başka kimse duyamaz
Eger benim kalbime
Bir hançer saplasalar
Bir kurşun siksalar
Sana ulaşamaz korkma
Sen kalbimin
Ulaşilmayan yerindesin be gülüm
Senden bana tek hatiran
Senin sensizligin
O hatirani da istemiyorum
Gel al o sensizligi de
senin olsun gülüm
Kurtar beni sensizlikten

Hayat ne kötü
Hayat çekip gitmen gereken limanlarla dolu !!!
Koşulsuz sığınabileceğim tek bir liman istiyorum
Hiçbir şeyin fazlasında gözüm olmadı şimdiye kadar.
Çok sevilmek istemedim değer verdiğim kadar değer istedim
Kolladığım kadar arkamda durulsun istedim
Tek bir limanım olsun ve ben ordan hiç gitmek zorunda kalmayayım istedim
Kimse benden gitmesin istedim
Ama gitmek isteyeni hiç bağlamadım.
Çok şey istemedim ki,
Seven kalbimin sevgisini eksiltmesinler istedim
Hoşgörümü, iyi niyetimi çalmasınlar istedim
İnsanlara bakış açımı kötüye çalmasınlar istedim
Ama herkes el birliğiyle soğuttu beni insanlardan
Çok şey istememiştim oysa
İçimdeki küçük çocuk hiç büyümesin
İnsanlar hiç kirlenmesin istedim.
Dostluk benim bildiğim gibi
Aşk, sevgi benim bildiğim gibi kalsın istedim.
Kirlenmesin istedim hayat.
Düşünce yüreğim değil dizlerim kanasın istedim,
Olmadı.
Kirlendi insanlar, pislendi hayat.
Chucky'e kurban yaptılar içimdeki masum çocuğu.
Oysa çok şey değildi istediğim
Gitmek zorunda kalmayacağım bir liman istemiştim sadece
Olmadı.
Yağmurda Unutulan Şarkı
Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm...
Önce ıpıslak iki kuş!
Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden,
Sonra insanlar iki gözüm!
İnsanlar,
Kahrolmuş!...
Islak senaryolar üstüne ta iç boşluktan,
Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu...
Öksüz anılar üstüne iki gözüm!
Kırık ikindiler üstüne,
Kuşkulu bir yağmur yağıyordu...
İkişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda,
Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep,
Taş taş çöküyordu en kutsal yapılar...
Yüzler karanlıktı iki gözüm!
Düşünceler dar,
Bir geçit bulamıyordum sana,
Ellerim yordamlarını yitirmişti üstelik,
Hep yabancıydı çaldığım kapılar!...
Oysa ki, son çağrımdı bu ta can köşemden!
Oysa yürek yürek son yeşermemdi,
Çağ çağ, kanat kanat, sevgi, ışık, nur...
Ah sonra o yağmur iki gözüm!
Ah sonra o,
Yağmur!...
Şimdi,
En kırık vaktidir uzak inbatların...
Öykümüzün en yaralı yerinden,
Damlar yüreğime ılık bir sızı!
Sonra birden duyar gibi olurum,
Hoyrat yağmurlar altında,
Martı çığlıklarına karışıp giden
Çocuksu şarkımızı...
Nasıl mı Sevdim
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim.
Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp,
geldin oturdun yüreğime. birbaşka
olamazdın zaten. sen, benim en
değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşk ev sahipliği
yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay
kabullendi seni. herhangi bir konuk
değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama
faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin
gerçek sahibiydin. Şimdi bahardan, yaza
giriyoruz ya... Ben dörtmevsim baharı
yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın
yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak
gibi yeşildin. Açelyaydın pembeliğinle.
Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün.
Kırmızıydın bir ateş gibi...
ve maviydin...
en çok bu renkle anmayı sevdim seni...
denize tutkundum
denizi sensiz
seni ise denizsiz düşünemedim...
seni severken dünyayı da sevdim ben insanları da...
kendime bile dar gelirken
içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydin artık
en kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile
seni düşünmek yetti bana..
içimdeki sevinç yüzüme yansıdı...
güldüm..
beni böylesine güldüren senin sevgindi
ve ben kaygısız içten gülüşün ne demek olduğunu
nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle..
her şeye rağmen sevdim seni
güçlüydüm
ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu...
koca bir kente koca bir ülkeye kafa tutabilirdim
sen elimden tuttuğunda
patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi
menzil sendin
ve ben o menzile ulaşmak için
önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim...
sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim
kül ederdim...
sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm
ve o göle bir tek sen girebilirdin...
sevdim ve hayrandım da
her halin çekti beni..
duruşunu, gülmeni, kızmanı, saflığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim...
sesini de sevdim...
seni
o doyumsuz sevdanı
uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım...
çoğu zaman sığmadın cümlelere
ve hiçbir cümle seni yeterince anlatacak kadar derin olmadı...
seni severken yorulmadım
çünkü sen yaşam kaynağıydın...
her gün yenilendim
seninle büyüdüm çoğaldım...
eksik kalan neyim varsa tamamladın...
ölmeyecektim çünkü sen ölümsüzlügün ta kendisiydin...
sevdim işte ötesi yok...