-
Teğmen
Array
- Tecrübe Puanı
- 378
Büryan kebabının peşinde SİİRT
Büryan kebabının peşinde SİİRT

Saffet Emre Tonguç 24 Mayıs 2010
İstanbul’da Unkapanı’ndan Bozdoğan (Valens) Su Kemeri’ne çıkarken hemen sağ tarafta, Kadınlar Pazarı veya İtfaiye Çarşısı denen rengarenk bir bölge var. Küçük Siirt diye de isimlendirilen bu meydanın bir gün gelip de Siirt maceramın başlangıç noktası olacağına hayatta inanmazdım. Meydanda lezzetli büryan kebabı ve meşhur perde pilavı servisi yapan restoranlar, envai çeşit peynir, zeytin ve bal satan bakkallar var. Ortam çok keyifli, burada yapılan sıcak sohbetler bir harita açıp Siirt’e gitme kararı vermeme sebep oldu.
Siirt ne yazık ki sahip olduğu potansiyelin büyük bir kısmını son 20 yıldır yaşadığı sorunlara harcamış şanssız şehirlerden biri. Göçün erittiği kente bugün çok az ziyaretçi gidiyor.
Ancak bu durum, her köşe başında modern zaman lüksleri aramayan macera ruhlu gezginler için bir avantaj olarak kabul ediliyor. Siirt hala yerel mimarisini, kendine has mutfağını ve bir çok özgün güzelliği bağrında saklıyor.
Diyarbakır’dan kalkan otobüs şehre girerken sizi bir saat kulesi karşılıyor. Kulenin orijinali 1905 yılında, bugün gördüğünüz ise 1974-1975 yıllarında yapılmış. Siirt’in bir diğer meşhur anıtı ise Selçuklular’ın bölgeyi yönettiği 12. yüzyıldan kalma Ulu Cami. Karakol Mahallesi’ndeki cami, ilk bakışta göze çarpmıyor ancak minaresinin dikkat çekmemesi olanaksız; kufi yazıları ve turkuvaz renkli zarif çinilerle süslenmiş minare, Hasankeyf’de Dicle Nehri kenarında bulunan Zeynel Bey Türbesi’ni hatırlatıyor. Son yapılan restorasyon, minareye yeniden hayat vermiş ancak ortaya çıkan görüntü pek orijinal durmuyor.
CAS EVLERİN SON ÖRNEKLERİ

Siirt’in parke taşlı arka sokaklarında gezdiğinizde burasının bir zamanlar iki veya üç katlı birbirinden güzel “cas” evler ile dolu olduğunu anlıyorsunuz. Evlerin dış yüzeyine şehrin yakınındaki ocaklardan çıkarılmış alçı taşından elde edilen ve çabuk donan “cas” sürülür, pencere ve kapıları ise son derece estetik oymalarla süslenirmiş. Bu güzel evlerden hala birkaç örnek görmek mümkün. Cas evlerin en belirgin özellikleri arasında, dekorasyonda kullanılan oymalar, cumbalar ve yüksek baca duvarlar sayılabilir. Dışarıdan baktığınızda düz görünen çatı, içeriye giren misafirlere bir sürpriz hazırlıyor; bazı odaların tavanları kubbe şeklinde. Kapadokya’daki peri bacası evler gibi yazın serin kışın sıcak olan bu evler, özellikle bölgenin sert iklimi için çok uygun ancak yine de içeri su girmesini önlemek için düzenli olarak bakımdan geçmeleri gerekiyor. Maalesef artık cas evler inşa edilmiyor, eskiler ise ciddi bir onarıma ihtiyaç duyuyor.
Yerel yöneticiler beton yığınları arasında kaybolmuş eski evlerden birini restore etmiş ve küçük bahçesiyle beraber halka açmış. Kil tuğladan oluşan sade dış görüntüsü ve minimalist iç dekorasyonu ile bu evlerin bahçe ve balkonları, yaz aylarında yaşam alanı olarak kullanılmış.
Siirt’in bana sunduğu sürpriz, bir köşeyi döndüğüm zaman karşıma çıkan bir aşık oldu. Çocuklar müziğin nameleriyle büyülenip Fareli Köyün Kavalcısı gibi onu takip ederken evlerinden fırlayan kadınlar sanatını ödüllendirmek için aşığın heybesine şekerler boşaltıyorlardı.
HEDİYELİK BATTANİYELER

Şehir merkezinde dolaşırken, çarşının ünlü Mardin Çarşısı kadar renkli olmadığını göreceksiniz. Yine de yöreye ait narlar, lezzetli yerli ballar ve dışardan gelenler için hayli değişik peynirler var. Tandır ekmeğinden ve kuru yoğurttan bahsetmiyorum bile. Geleneksel tezgahlarda siyah, bej, gri, krem ve beyaz tonlardaki boyanmamış tiftikten Siirt battaniyesi dokuyan sanatkarları da görebilirsiniz. Battaniyelerin küçük, hafif ve ucuz olması, onları güzel bir hediye haline getiriyor. Kente özgü bir başka hediyelik eşya ise çeşitli büyüklüklerde bulabileceğiniz bakır perde pilavı tencereleri. Aldıklarınızın kalaylı olmasına dikkat edin.
KAHVALTIDA BÜRYAN KEBABI

Döndüm dolaştım ve yola çıkış noktam olan Siirt mutfağına geldim! Yemek yemeyi sevseniz bile sabah sabah kaçınızın aklına kuyuda pişirilmiş kuzu eti ve pide gelir? Kimi Siirtliler kahvaltıda büryan kebabı yerken yanlarındaki bazı insanların mısır gevreğini tercih etmesi burada karşılaşacağınız en ilginç görüntülerden sadece biri. Kebapların pişirileceği kuyu sabah saat altıda yakılıyor ve bütün bir kuzu içine asılıyor. Kuyu kapağı et pişene kadar kille sıkıca kapanıyor. Müşteriler gelmeye başladığında kuzu etleri kesilip küçük parçalara ayrılıyor, pidenin içinde soğan ve biberle beraber servis ediliyor. Büryan kebap restoranlarının çoğu, masalarının üzerine kağıt serili küçük ve mütevazı yerler. Büryanın yanına en yakışan içecekse ayran. Eğer geç kalırsanız, hiç şansınız yok. Öğlen 13.00 gibi tüm yiyecekler bitiyor ve beyhude yere kebap arayıp duruyorsunuz.
Ne yazık ki ünlü perde pilavına menülerin çoğunda rastlayamayacaksınız ve bu konuda yapabileceğiniz bir şey yok. Deneyebileceğiniz tek yol bir Siirtli arkadaş edinip kendinizi ona davet ettirmek. Ya da en iyisi İstanbul’a geldiğinizde Kadınlar Pazarı’na uğramak ve Siirt restoranlarında pilavın tadına bakmak.
NEREDE KALINIR?
Siirt’te bir çok küçük otel var ancak standartları düşük. Şehrin tek yıldızlı oteli dolu olabilir, o yüzden önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın.
Otel Erdef: (484) 223 10 81
NASIL GİDİLİR?
Diyarbakır Garajı’ndan Siirt’e düzenli otobüs seferleri var. Diyarbakır Garajı’na gitmek için Dağ Kapısı’nın yanındaki Kıbrıs Caddesi’nden otobüse binin. Diyarbakır’a dönmek için şehrin modern bölümünden bir taksi ya da otobüsle eski şehire gelmeniz gerek. Siirt’ten Şırnak ve Bitlis’e otobüsler de var.
Büryan kebabının peşinde SİİRT - Hürriyet
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları