Hâlnâme XV
Pervari meşeleri
Dağlarında Hashir'in, ne canlar yanıp gitti,
Bu tarihe tanıktır, Pervari meşeleri.
Mazıları ilaçtır, gövdeleri yakacak,
Kokusuna doyulmaz, Pervari meşeleri.
Kudret helvası yağar, o mis yapraklarına,
Gölgesine yandığım, Pervari meşeleri.
Gece muhabbet olur, Ay Dolunay olanda,
Dostlara divân olur, Pervari meşeleri.
Aziz mihmânlarını, kanlı bağrına basar,
Ne misafirperverdir, Pervari meşeleri.
Otomobil yoğiken, uzun sürerdi sefer,
Yolcuya konak olur, Pervari meşeleri.
Kendini bilmeyenler, ağaçları yakarken,
Yaslı gibi ağlardı, Pervari meşeleri.
Masallar anlatılır, o Cennet gölgelerde,
Memo Ziné'yi tanır, Pervari meşeleri.
Tillo'dan baktınız mı, Botan'ın vadisine,
Maverâ'ya götürür, Pervari meşeleri.
Sinep'ten indiniz mi, Sıvé'nin loş Hanına,
Dâra Vahid'i anar, Pervari meşeleri.
Ne çok sırlar yatıyor, Divar-ı Bınyané'de,
Size tarih okuyor, Pervari meşeleri.
Samana'dan geçerek, varırsınız Kilis'e,
Tırko'nun çay yakıtı, Pervari meşeleri.
Şerefiye Dağı'na, teğet geçer yolunuz,
Kubki'yi haber verir, Pervari meşeleri.
Ovası biter bitmez, o mânevi Hişet'in,
Hashir'i müjde verir, Pervari meşeleri.
Bir hoş dağlar çevirmiş, her yanını Hashir'in,
Balına şifa verir, Pervari meşeleri.
Güzel Pervari'mizin eski adıdır Hashir,
Dağlarının süsüdür, Pervari meşeleri.
Katırla gideriyken, Siirt'te okumaya,
Bana yoldaş olurdu, Pervari meşeleri.
Yaylalara çıkarken, Hashir'in ovasına,
Kılavuzum olurdu, Pervari meşeleri.
Şimdi bile giderken, o güzelim sılaya,
Bana pür neşe verir, Pervari meşeleri.
Viyana gurbetinde, özleriyken sılayı,
Derdime ortak olur Pervari meşeleri.
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma